
Redhouse Kidz Yayınları'ndaki bütün çocuk kitapları güzel galiba diye düşünüyorken, "Çilli" bu yargımı bozan bir kitap oldu. İllustrasyonları çok güzel ama öykünün barındırdığı olumsuz unsurlar - kedinin civcivi yemek istemesi, kovalaması, civcivin annesi ile saklanması, korkudan titremesi - Ebrulime biraz fazla gelebilir diye düşündüm. Masallarda ya da öykülerde yer alan üvey ana, öldürmek, yemek, korkmak gibi unsurları aktarmak ne kadar doğru bilmiyorum. Daha çok mu erken yoksa bunlarla eninde sonunda tanışacak diye anlatmalı mı hala tartıyorum kafamda...
Bu kararı tam olarak vermeden da kızımla tanıştırmayacağım.
Şimdilik sadece rafımızdaki yerini aldı bu kitap...
1 yorum:
Ben de "Kültürlü Kurt"u okurken, kurdun yemek için hayvanlara saldırmasını, hayvanların korkup kaçmalarını anlatmak için bir yöntem aradım durdum çünkü ilk kez böyle bir "durum"u anlatacaktım. Ama Can o kısma hiç takılmadı. Ben de bunu doğal karşılamasına sevindim açıkçası.
Ben korkunun da, ölümün da, kötülüğün de sansürlenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Daha önce anlatmıştım görümcemi, hani oğlunu izole bir ortamda büyütmüştü. Onun yanında mesela KORKU kelimesi yasak, kullanılmıyor. Tedirgin oldum gibi daha yumuşak kelimeler kullanıyor. Korkak bir insan olmaması için, rol modellerinin de korkmamaları gerekiyormuş gibi bir nedenle. Ama rol model gerçekte korkuyor. Yani mükemmel değil ki kimse(mükemmellik de neyse, kime ve neye göreyse). Çocuk korkuyorsa, bu duygunun da doğal olduğunu bilmesi gerekmez mi? Kitaplarda bu duygunun yansıtılması hakkında da benzer şeyler düşünüyorum aslında. Sonuçta hayatı boyunca karşısına çıkabilecek herşeyi, kitaplarda tanıması bence çok faydalı. Ölüm de buna dahil, kötülükte.
Yorum Gönder